Kalbiniz DOLARKEN, Beyniniz BOŞALMASIN….!

#BEYNİNİZİ ve #KALBİNİZİ #müspet anlamda kullanmanız için inanın bu kadar zahmet etmenize hiç mi hiç gerek Yok. #Menfi anlamda bir şeylere tevessül etmenizi, hiç ama hiç hesaba katmıyorum zaten, bilesiniz..!

Sadece var olanı, size ait olanı, elinizde olanı, Allah’ın size layık gördüğünü yani başka bir deyişle mevcudiyeti, vicdanınızın sesinide dinleyerek kullanın, İşte o size fazlasıyla yeter.

Zira, mevcudiyetin FARKINDA olmadan yeni keşifler peşinde koşmak, taze baharlar aramak, farklı tadlar denemek, daha popüler bir ibareyle;
“Amerika’yı yeniden keşfetmeye” çalışmak, tam manasıyla abesle iştigalden başka bir şey değil, beyhude bir arayıştan öteye gitmeyen bir yolculuktur..!

Tüm bu mevcut mülahazaların neticesi ise NEFİS TERBİYESİ’dir ve bunun TASAVVUF’taki karşılığı ise HİÇ’lik makamının en onurlu merhalesidir…!

İçinizdeki BENİ öldürmeli, Nefs-i Emmarenin emrinden kurtulup tüm BEN’leri BİZ’e dönüştürmelisiniz..!

Zira, bu ZIT ikili arasındaki İLİŞKİYİ yani KALP ile BEYİN arasındaki bu bağlantıyı yada benim tabirimle bu hiç birbirine benzemeyen ÇİFT YUMURTA İKİZLERİNİ tasvir etmek için biçilmiş kaftan olan çok beğendiğim bir söz şöyle diyor;

“Dünyadaki hiçbir yol kalp ile beyin arasındaki kadar uzun değildir.”

Kalbiniz Beyninize Yoldaş olsun…
Saygılarımla..
Suna Göl